https://h2der.org/wp-content/uploads/2022/06/image_inner_02.jpg

Yeşil Hidrojen

Yalnızca yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik kullanılarak suyun elektrolize edilmesi ile üretilir. Yani rüzgar ve güneş enerjisinden sağlanan elektrik, yeşil hidrojen üretiminin anahtarıdır.

Avrupa’nın elektrik üretiminde rüzgar santralleri için en verimli ülke İngiltere’dir, Türkiye  ikinci sıradadır. Avrupa’nın elektrik üretiminde solar enerji için en verimli ülke İspanya’dır, Türkiye  ikinci sıradadır. Rüzgar ve solar enerji üretimi bütün değerlendirildiğinde, Türkiye’nin potansiyeli birinci sıradadır.

Yeşil hidrojen, karbondioksit içermez.

Yeşil hidrojen, yakıt olarak kullanıldığında karbon salımına neden olmaz.

Yeşil hidrojen,  yakıt olarak tüketildiğinde, atık maddesi saf oksijendir.

Elektriği depolamak için çok sayıda kimyasal barındıran bataryalar (piller) kullanılıyor. Oysa hidrojen, fosil yakıtlar (petrol türevleri, doğal gaz, lpg vs) gibi sıvı olarak depolanabiliyor.

Yeşil Hidrojen
Üreticileri Derneği

Enerji sektöründe çok uluslu yapılar içinde yer alan, Türkiye’nin yanı sıra çeşitli AB ülkeleri (Almanya-İtalya-Litvanya-Yunanistan gibi), ABD ve Kanada’da faaliyet gösteren şirketler; ülkemizin enerji sektörünün yapısal gelişim ve dönüşüme yön vermiş yöneticiler ve akademisyenlerden oluşan kurucu kadrosuyla, H2DER Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği, enerjideki zorunlu dönüşümü idrak etmiş yetkin ve sorumlu üyeleriyle, enerji sektörünün sıfır karbon yolculuğunda, yeşil hidrojen üretimi ve fosil yakıtlar ile ikamesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

https://h2der.org/wp-content/uploads/2022/06/Yesil_hidrojen_derneği.jpg

Yeşil Hidrojenin Önemi

Avrupa Birliği’nin ‘Fit for 55’ anlaşması kapsamında 2030 yılına kadar 5,6 milyon ton (Mt) yeşil hidrojen üretimi öngörülüyor.

Yeşil hidrojenin en önemli avantajlarında biri, yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak hidrojen elde edildiğinde sadece su çıkıyor.

Hidrojenin bir diğer avantajı ise farklı formlarda depolanarak nakliyesi ve sonrasında istenen forma dönüştürülmesi ve fosil yakıtlara nazaran daha yüksek ısıl değerine sahip olması.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA, 2022) raporuna göre, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen hidrojenin, 2030 yılında fosil yakıt alternatifleriyle maliyet konusunda rekabet edebileceği tahmin ediliyor.

Mevcut doğal gaz boru hatları altyapısı, limanları, sanayi kaynaklı hidrojen talebi ve yenilenebilir enerji potansiyeli, Türkiye’ye yeşil hidrojen konusunda avantaj sağlıyor.

Yeşil Hidrojen Üreticileri DerneğiYönetim Kurulu